Ana SayfamızİletişimMİdyat şehrikartminKardeşlikKARTMİNYUSUF BABAMahkeme sonucları Ismail muhtarKartmin harıtasıForumZiyaretçi defteriSayaçSAYFALARIMdava hakındaTarihMidyat tarihiSULEYMAN CELEBİLeben in Midyatdas leben in kartminANNEMrusca diliInsanlıkmardınmardinmezopotamyamezopotamya ve ilk insanlar ve medeniyet tarihitarihi ve midyatmezopatamyada yaşayan uygarlıklarkartmin tour Hz. Muhammet ve Hz İsa Aşkına Karıştırmayın Evet’’geçen sayımızda bir Süryani hemşerimizin mektubunu sizlerle paylaşmıştım. Mor Gabriyal (DEYRULUMUR) Manastırı Hakkında Komşu Köy Muhtarlarının Arazi için Açmış oldukları davanın bu kadar büyütülmemesi gerektiğini ifade etmekteydi. Muhtarların Arazi işgali nedeniyle, Manastır ve Papaz hakkında açmış olduğunuz davalardan ötürü üzgün olduğunu Doğada mevcut varlıkları sevdiğini inanmamızı istiyorum ‘’diyor ve ekliyor Kaç yüzyıldır nice acılarla, Müslüman’ı ,Yezidi’si , Hıristiyan’ı kardeşçe birlikte yaşamıştır. Çok olmamak koşuluyla, aralarında vuku bulan ihtilafları, babalarımız adalete uygun olarak aralarında çözebilmişlerdir. Sn. Ferit Özcan bu yaklaşımı gayet insani bir yaklaşım olduğunu ve bu konuda samimi olduğuna inanıyorum. Basına yansıyan bu davayı bazı yayın organları tek taraflı ve duygusal davranarak haber yapmaktadırlar. Buda olumsuz yankılar uyandırmakta sanki Süryani kardeşlerimize baskı zülüm yapılıyormuş gibi insanlar algılamaktalar.böyle bir baskının kesinlikle olmadığını belirtmek istiyorum, Ferit Özcan kardeşimiz basında çıkan köşe yazıları ve haberlere dayanarak haklı olarak duygu ve düşüncelerini dile getirmiştir. Ferit Özcan gönderdiği mektubunu Köşemde yayımladıktan sonra yüzlerce telefon aldım asıl konunun çarptırıldığını sözü edilen arazinin ve örülen duvarın bildiğimiz normal bir duvar olmadığını söylediler. Bende eğer kendi mülkleri ise ! istediği kadar duvar örer istediği gibi tasarrufta bulunur dedim.haklı olarak Ferit Özcan Arkadaşımızı telefonla aradım ve bana dönmesi için not bıraktım. Bana dönmedi. Yine telefonlar gelmeye başladı benim araştırmadan mektubu yayımlamam nedeniyle sitemler devam etti. ve olayı yerinde görüp her iki tarafı dinlemek için İstanbul’dan Midyat’a ve oradan yayvantepe (KARTMİN’e) gittim Önce Muhtarları dinledim. muhtarlar davanın arazi davası olduğunu ellerinde belge olduğunu bu belgeleri bana verebileceklerini söylediler. Evet ellerindeki belgeler 1956 yılından beri vergilerini ödedikleri makbuzlar ve 1956 yılında çıkan mahkemenin kararları vardı. Kararın altında imzası bulunan o dönemin kaymakamı Sn:MÜNİR GÜNEY’in İmzası vardı. Size bunlardan sadece bir örneğini vermek istiyorum. Davalı DEYRULUMUR KEŞİŞİ ŞABO .Davacı HASAN GÜNEY Kartmin Köyünden 23.11.1956 tarihli dilekçesi ve verilen karar elimizde mevcut.aynı şekilde 1968 yılına ait ödenmiş vergi makbuzları ve buna benzer belgeler mevcuttur.yine mahkeme aşamasında olan dava olduğu için detaylara girmek istemiyorum.Altı çizerek söylemek istediğim şudur hiç kimse bilmeden görmeden iki tarafı dinlemeden fitne yaratmasın.bunlar insanlık adına bir şeyler kazandırmaz. Haklı olan er veya geç hakkına kavuşacak. Bazı şahıslar yaptıkları haberlerle insanlık suçu işliyor bunlar farkında bile değil.yazık günah Süryani cemaatinden güzel dostlarımız. arkadaşlarımız baba ve dede dostlarımız var bazı kişiler bizi birbirimizden soğutmak için çaba gösteriyorlar fakat biz sağduyumuzu kayıp etmeden bu tuzaklara düşecek kadar cahil ve aptal değiliz .Kuryakos Kardeşimizi 45 dakika dinledim.her defasında dile getirdiği bunların arkasında bir güç var dediği dikkatimi çekti bu güç kimdir? Sakın bu söylentilere kulak asma adalete güven nedenmi?çünkü bu günlerde yapılan haberler saptırılmakta ulusal bir gazetede okuduğum bir haberin tek taraflı olduğunu gördüm ve haberi yapan hanım efendiyi aradım şunu söyledim keşke belge ve bilgi dahilinde bu haberi yapsaydınız dedim bana şifaen verdiği cevap korkunçtu. dediği şu ben bütün haberi yazmadım. Biliyorum yazsam kıyamet kopacaktı dedi.DİKKAT! 1996 yılından bu yana o bölgede 76 süryani vatandaş öldürüldü faili meçhul dedi. ’’Peki ben neden duymadım veya başka bir Süryani arkadaşım duymadı diye sordum.duymak istemediğimizi kulaklarımızın sağır ,gözlerimizin kör olduğunu söyleyip telefonu kapattı .bu kadar cahil bu kadar provakatör gördünmü acaba aman Dikkat! Bu tür insanlar insanlık suçu işleyip asırlardır bir arada yaşayan dostları bir birine kırma çabasındalar. (Evet buda olabilir )birileri bu gazeteci arkadaşımızı yanlış bilgilendirmiş olabilir bu yapılmışsa gazeteci hanım efendiyi tenzih ediyorum. Hürriyet gazetesinin muhabiri Gülden Aydın. İstediği zaman kendisini doğru bilgilendirmeye hazır olduğumuzu buradan söylemek istiyorum. Ben bu yazımı yazmadan önce değerli dostum Ağabim bildiğim Sn:Kenan Gürdal ile her şeyi paylaştım.ayrıca bu konun çözülmeyecek bir tarafının olmadığını insani iletişimlerle cemaatin ve köylülerin büyükleri ile Gönül kırmadan kırılmadan dostani duygularla çözüleceğine inandığımıza hem fikiriz. HZ. Muhammet ve HZ. İSA hürmetlerine ortalığı bulandırmayın kardeşiz kardeşçe yaşamamıza engel olmayın. Olamazsınız. Gelelim Sn: Av. Orhan Mir oğlunun bir Yorumuna Ayşe Hür 14 Aralık-2008 tarihli Taraf Gazetesindeki sutununda Orhan MİROĞLU’ nun, Kuryakos ERGÜN’ un yakınmasına, vermiş olduğu ironik cevabı şöyledir. “ Toprağa gözü doymayanların ülkesinde bu sözlerin ne kıymeti olur, kardeşim kuryakos” üzüntüm, bu özdeyişe Muhattab olmanızdan . Köy halkının %99’u bu ithamdan münezzeh olduğunu biliyorum. Demesi düşündürücü değimli. Kürt Aydını Yazar Gazeteci Musa Anter’in katledildiği gece yanında Av. Orhan Miroğlu Vardı. Kendisi de kurşunlanan Miroğlu, Anter'in katillerinin hala dışarıda olduğunu yazarak suç duyurusunda bulundu.İnşallah bu katiler kısa zamanda yakalanır ve adalet yerini bulur. Burada yazıma son vermeden önce size 1956 yılında Midyat kaymakamı olan Sn:Münir Güney’i tanıtmak isterim. Tabi ben o tarihte yoktum. Bunda dört yıl önce bir fotoğraf sergisi açılışında İstanbul Valisi Sn:Muammer Güler. Sn: Münir Güney’i Görünce Elini Öper Elini Öptüğü Kişiyi Sayın valimden sordum cevap olarak sizin 1956 Midyat kaymakamız cevabını alınca yanına gidip tanıştım. 1928 Doğumlu Münir Güney Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin İdari İlimler şubesinden ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. İstanbul'un Hadımköy, Ortaköy, Arnavutköy, Çamlıca Bucak Müdürlükleri, Beşiktaş, Bakırköy, Beykoz ve Silivri Kaymakam vekillikleri, Hadim, Reyhanlı, Midyat, Palu, Beşiri, Gerede ve Üsküdar Kaymakamlığı Kocaeli Vali Yardımcılığı, Gümüşhane, Kars, Denizli, Eskişehir, Trabzon, Aydın, Balıkesir, İstanbul Merkez Valiliği . Aydın , Balıkesir,Denizli , Eskişehir , Gümüşhane ,Kars , Trabzon Valiği ve Köy İşleri ve Kooperatifler Bakanlığı ile Türkiye İş Bankası A.Ş. Yönetim Kurulu üyeliği yapmıştır. Evli ve iki çocuk babasıdır.Halen İstanbulda Yaşamaktadır. Bu köşemde bütün insanların görüşlerini tarafsız bir şekilde yansıtmaya gayret ettiğime inanıyorum. Fakat sürçü lisan etiysek af ola bu köşemiz herkese özgür bir şekilde düşüncelerini aktarmaya açıktır. İnsanların birlik ve beraberliğini kardeşçe paylaştıkça Hoşça ve Dostça Kalın Saygılarıml Bugün 17 ziyaretçi (23 klik) kişi burdaydı!